Ölen Kimsenin Kaza Orucunu Velisinin Tutması
Âlimler; hayatta iken oruç tutamayan kimsenin yerine, başkası oruç tutamaz, demişlerdir. Bunda da icmâ vardır. Ancak üzerinde oruç borcu bulunduğu halde ölen kimsenin durumu hakkında ihtilaf vardır.
İmam-ı Azam ve İmam-ı Şafii'den meşhur olan kavle göre, velisi onun yerine oruç tutmaz, varsa fidye olarak gıda maddesi dağıtır. İmam Şafii'ye göre her gün için bir avuç verilir. İmam-ı Azamâ göre, buğdaydan yarım sa' (1667 gram); arpa, üzüm ve hurmadan bir sa' (3334 gram) takdim edilir. Ancak Şafii mezhebinde muhtar olan kavle göre, ölen bir kinsenin velisi onun tutmadığı oruçlarını tutabilir.
Şafiiler şu hadis-i şerifle istidlal etmişlerdir: "Kim ölür de üzerinde oruç borcu bulunursa, onun yerine velisi oruç tutabilir." (Buhâri, Müslim, Ahmed b. Hanbel) Nitekim İmam-ı Nevevi bu konuda şöyle demiştir: "Bu kavil (görüş), bizim itikad ettiğimiz, seçip beğendiğimiz bir kavildir." (Fethu'l-Kadir, 2/83; Muğni'l-Muhtac, 1/438)
Ölen kimse, tutamadığı günler için fidye verilmesini vasiyet etmişse, onun adına velisi, her bir güne karşılık, bir fakire yarım sa' hurma veya arpa verir. Çünkü ölen kimse, ömrünün son bölümünde orucunu eda etmekten aciz olmuştur, dolayısı ile pir-i fani, yani çok yaşlı olup oruç tutamayan kimseler gibi olmuştur. Fakat mutlaka vasiyet etmesi lazımdır.
Şâfiî mezhebine göre ise varislerin ölü adın her bir güne karşılık bir müd yiyecek maddesini bir fakire vermeleri vacibtir. (Müd: Hanefi Mezhebine göre, 614 gr. İhtiyaten, 2 kg. ; Şâfiî Mezhebine göre, 2.170 gr. ihtiyaten 3 kg'dır.)
Kaynak: Büyük İslâm İlmihali
Müellif: Seyda Muhammed Konyevi (k.s) Hazretleri
|