hakka davet, davet hakkka, hakka davet sitesi, hakka sitesi davet, davet sitesi hakka, namaz, namaz ile ilgili bilgiler, taharet, tasavvuf, tasavvuf nedir, abdest, abdest nedir, abdestin farzları, abdestin sünnetleri, itikat, temel itikat bilgileri, allahın sıfatları Hakka Davet - Fıtır (Fitre) Sadakası
   
  Hakka Davet
  Fıtır (Fitre) Sadakası
 
FITIR (FİTRE) SADAKASI
Fıtır sadakası, Ramazan ayının sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarının dışında en az nisab miktarı bir mala sahip olan, her hür müslüman için verilmesi vacip olan bir sadakadır. Buna kısaca fitre de denir. 

Fitre, hicretin ikinci yılında, Ramazan orucunun farz kılındığı yıl, zekâttan önce meşru kılınmış, hükme bağlanmıştır. Fitre; orucun kabulüne, ölüm sırasında sıkıntılardan ve kabir azabından kurtuluşa bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye ve onların da bayram sevincine katılmalarına bir yardımdır. Nitekim Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Fitre, istemeyerek yapılan işlerin ve söylenen sözlerin kirinden oruçluyu temizler. Fakirlere de bir azık olur. Onu bayramdan önce ödeyen; kabul edilmiş bir fıtır zekâtını ödemiş olur. Bayramdan sonra onu veren de sadaka vermiş olur." (Ebu Davud, İbn Mace, Hakim) 

Fitrenin Şartları
Hanefi ve Şafii mezheblerine göre, fitre verecek kimsede şu şartların bulunması gerekir: 
1- Müslüman olmak: Müslüman olmayan kimse, fitre vermekle yükümlü değildir.
2- Hür olmak: Esir, köle, tutuklu bulunan kimse, fitre vermekle yükümlü değildir. 
3- Zekâtta olduğu gibi, asli ve zaruri ihtiyaçlardan başka, nisab miktarı bir mala sahip olmak: Hanefi mezhebine göre, fitre için gerekli olan nisab, her ne kadar zekât nisabına eşit ise de aralarında kısaca şu farklar vardır: 

a) Fitre nisabının, gelişebilen ve çoğalabilen cinsten olması şart değildir. b) Fitre nisabının üzerinden bir sene geçmiş olma şartı yoktur. Bunun için bayram günü, şafak sökmeden önce miras ve benzeri bir yol ile zengin olan kimse, fitre vermekle yükümlüdür.. 

Şafii mezhebine göre; fitre nisabı, yalnız bayram ve gecesi için gerekli bulunan zaruri ve asli ihtiyaçların dışında kalan nisab miktarı maldır. 

Fitrenin Vacip Olma Zamanı
Hanefi mezhebine göre, fitre, Ramazan bayramının birinci günü fecrin doğuşundan itibaren vacip olur. Ancak bu vakitten önce veya sonra da verilebilir. Önceden verilmesi ile fakirler bayramlık ihtiyaçlarını gidermiş olurlar. Bayram gününden sonraya bırakmakla fitre düşmez, onu yine vermek gerekir.

Şafii mezhebine göre, fitre sadakası Ramazan ayının son akşamında güneşin batmasından itibaren vacip olur. Bayramdan sonraya bırakılması ile sadaka düşmez, kaza edilmesi gerekir. 

Fitre Verme Vazifesi
Hanefi mezhebine göre, zengin olan müslüman, hem kendisi ve hem de ergenlik çağına gelmeyen çocukları için fitre vermekle yükümlüdür. Ergenlik çağına gelen çocuklar ile anne ve baba için fitre verme yükümlülüğü yoktur. Aynı bunun gibi, eşşer de birbirlerinin fitresini vermekle yükümlü değillerdir. Ancak zengin olan müslüman, isterse hanımı ve ergenlik çağına gelmiş çocukları için de fitre verebilir. Vermediği takdirde sorumlu değildir. Yalnız, bayramın ilk günü güneş doğmadan önce dünyaya gelen çocuğun fitresini vermek vaciptir. Güneş doğduktan sonra doğan çocuğun  fitresini vermek gerekmez. 

Şafii mezhebine göre, bir kimse, kendi fitresi ile birlikte bakmakla yükümlü olduğu hanımının, anne ve babasının ve ergen olmayan çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür. Ayrıca, Arefe günü güneş batmadan önce doğan çocuğun fitresini vermek gerekir. Güneş battıktan sonra doğan çocuk için fitre vermek gerekmez. 

Fitrenin Cinsi ve Miktarı
Hanefi mezhebine göre, fitre sadakası dört cins maldan verilir. Buğdaydan yarım sa' (1667 gram) ihtiyate binaen iki kilo olması daha iyidir. Bu fazlalık buğdayın içinde bulunan kırık samanın yerine geçer. Arpadan, kuru üzümden ve kuru hurmadan bir sa' (Yaklaşık 3 kg.) verilir. Bunların yerine kıymetlilerinin verilmesi caizdir. 

Şafii mezhebine göre, verilecek buğdayın miktarı 2751 gramdır. İhtiyaten üç kilo verilmesi daha faziletlidir. Buğdayın kendisinin verilmesi lazımdır. Kıymetinin verilmesi caiz değildir. Ancak buğday bulunmadığı zaman, Hanefi mezhebi taklit edilerek kıymeti verilebilir. 

Gönülden Verilen Sadakanın Fazileti
Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Bir hurmanın yarısıyla da olsa ateşten korunun. Yarın hurmayı da bulamazsanız, bari güzel bir sözle korunun." (Buhari, Müslim) Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem diğer bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurmuştur: "Gizli sadaka, Allah'ın öfkesini söndürür." (Taberâni) Hz. Âişe radıyallâhu anha sırtında yamalı gömleği dururken elle bin dirhem tasadduk etmişti. 

Sadaka, yetmiş kötü kapıyı kapatır. Sadakayı gizli vermek açıktan vermekten yetmiş derece üstündür. Sadakayı gizli vermek, alıcının iffet örtüsünü kaldırmamaktır. Sadakayı gizli vermek, halkın kalplerinden ve dillerinden kurtulmak için daha sağlam bir yoldur. Veren gizli vermekle, amellerin gizlenmesine yardımcı olur. Aleni almkta, zillet ve horlanmak (rencide olmak) vardır. Oysa mümin, kendisini küçük düşüren davranışlarda bulunmamalıdır. 

Aleni yapılan yardıma başkalarının da hissedar olma şüphesinden kurtulmak için, yardımlar gizlice alınıp verilmelidir. İhlaslı kişi, nefsini kontrol ederek, aldanış ipine sarılmamalı ve şeytanın tuzağına düşmemelidir. 



 

 
  Bugün 38 ziyaretçi (61 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol