hakka davet, davet hakkka, hakka davet sitesi, hakka sitesi davet, davet sitesi hakka, namaz, namaz ile ilgili bilgiler, taharet, tasavvuf, tasavvuf nedir, abdest, abdest nedir, abdestin farzları, abdestin sünnetleri, itikat, temel itikat bilgileri, allahın sıfatları Hakka Davet - Cenaze ile İlgili Soru ve Cevaplar
   
  Hakka Davet
  Cenaze ile İlgili Soru ve Cevaplar
 
Ölü doğan çocuk için cenaze namazı kılınır mı?
Hanefi mezhebine göre, çocuk doğduktan sonra bakılır; doğduğunda sesi çıkmış veya hareket göstermişse ona bir isim konulur, yıkanır ve namazı kılınır. Sesi çıkmadan, hareket göstermede ölmüş veya ölü olarak doğmuşsa (düşük) veya henüz azaları tamamlanmamışsa  o takdirde, bir bez parçasına sarılır, namazı kılınmaz. Zahir rivayetin dışıntaki rivayetlere göre yıkanır. Muhtar olan da budur. Yıkanmadığı takdirde bir şey gerekmez. (Fethu'l-Kadir; 1/465)

Şafii mezhebine göre, çocuk doğduktan sonra, eğer ses çıkarmışsa onun hükmü büyük insan gibidir. Yani; yıkanır, kefenlenir, cenaze namazı kılınır ve gömülür. Çünkü hayat sahibi olduktan sonra, öldüğü kesin olarak anlaşılmıştır. Eğer hiç ses çıkarmazsa bakılır; eğer hareket etme gibi bir hayat belirtisi göstermişse azhar olan görüşe göre cenaze namazı kılınır. Çünkü canlı olma ihtimali vardır. Eğer böyle bir hareket göstermemişse, üzerine namaz kılınmaz. Doğum için gerekli müddeti, yani aylarını tamamladıktan sonra, düşük olan çocuk üzerine mutlaka namaz kılınır. 

Bir kabre birden fazla ölü gömmek caiz midir?
Hanefi ve Şafii Âlimleri, zaruret olmadıkça bir kabre iki kişinin gömülmesinin caiz olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir. 

Zaruret durumu şudur; ölülerin sayısı çok olup (savaş zamanı veya tabii afet gibi) kısa zamanda hepsine ayrı ayrı kabir kazmak güç olur veya yer darlığı olursa veya kazacak kimse bulmak mümkün olmazsa, birbirine yabancı erkek ve kadınlar da olsa birden fazlası bir arada gömülebilir. Gömülenler arasında topraktan bir engel yapılır ki, vücutları birbirine temas etmesin. 

Ölünün cesedi çürüyüp tamamen toprak olursa başkasını kabrine defnetmek caizdir. Ölünün toprak olup olmadığı konusunda, o bölgede bilgi sahibi birine danışılır. Cesedi çürümemiş olan bir ölünün kabri açılmaz. 

Telkin vermek caiz midir?

Ölü kabre konulup defin işi tamamlandıktan sonra, ölüye telkin verilip verilmeyeceği hususunda âlimler ihtilaf etmişlerdir. 

İmam-ı Malik: "Ölülerinize 'Lâ ilahe illellah' telkin edin." (Müslim) hadisindeki ölülerden, ölüm döşeğindeki hastaların kastedildiğini belirterek, definden sonra telkine dair sahih bir haber bulunmadığı için, ölüye telkin vermek mekruhtur, demiştir. 

İmam-ı Şafii ise yukarıda geçen hadisteki "ölüler" kelimesinin hakiki manada olduğunu belirterek, definden sonra telkinin sünnet olduğunu söylemiştir. Ahmed bin Hanbel de bu görüştedir. İmam-ı Azam ise telkinin ne emredilmiş ne de yasaklanmış olduğunu, insanların definden sonra telkin verip vermemekle serbest olduklarını söylerken, telkinin sünnet olduğuna dair kail olan ulema, Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellemin definden sonra telkini emrettiğini belirtmektedirler. Ravza isimli kitapta şöyle denmiştir: "Telkin ile ilgili hadis-i şerif, her ne kadar zayıf ise de bazı sahih hadislerle takviye edilmiştir. Birinci asırdan günümüze kadar müslümanlar tarafından okumuş ve okunmaktadır." (Muğni'l-Muhtac, 1/367)

Sonuç olarak; definden sonra telkin vermek meşrudur. Ama yapılması kesinlikle emredilmiş bir iş değildir. Bu hususta müçtehidler mekruh, mübah ve sünnet olmak üzere üç ayrı fikirdedirler. Ümmet-i Muhammed'in çoğu, eskiden buyana, bu hareketi güzel görüp yaptıklarından, hatta kendisine telkin verilmesini vasiyet edenlerin bulunmasından ötürü, güzel bir hareket olduğunu söylemek en iyisidir. Herkes ölüsüne telkin verip vermemekte serbest bırakılır, dileyen verir, dileyen de vermez. 

Kaynak: Büyük İslam İlmihali 292. Sayfa
Müellif: Seyda Muhammed Konyevi (k.s) Hazretleri

 

 
  Bugün 53 ziyaretçi (75 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol