hakka davet, davet hakkka, hakka davet sitesi, hakka sitesi davet, davet sitesi hakka, namaz, namaz ile ilgili bilgiler, taharet, tasavvuf, tasavvuf nedir, abdest, abdest nedir, abdestin farzları, abdestin sünnetleri, itikat, temel itikat bilgileri, allahın sıfatları Hakka Davet - Cenaze İle İlgili Hükümler
   
  Hakka Davet
  Cenaze İle İlgili Hükümler
 
Cenaze İle İlgili Hükümler
  1. Hanefi ve Şafii mezheblerine göre, ölmüş olan bir kimseyi öpmekte beis yoktur. Nitekim Hz. Aişe radıyallâhu anha, Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellemin, ashabından, Medine'de ilk vefat eden muhacir Osman bin Ma'zun'un ölümünde, onu öptüğünü, ağladığını ve kendisine dua ettiğni gördüğünü söylemiştir. (İbn-i Mace, Ebu Davud) Yalnız, bu hususun, sadece sağlığında kendisini öpmelerinde sakınca olmayanlara mahsus olduğunu da unutmamak gerekir. Kendisine nikâh düşenler sağlığında nasıl öpemiyorlarsa vefat halinde de öpemezler. 
  2. Hanefi ve Şafii mezheblerine göre, ölen bir kimsenin komşularının ve uzak akrabalarının, yemek hazırlayarak cenaze sahiplerine üç gün yemek ikramında bulunmaları müstehaptır. Çünkü cenaze sahipleri kendilerine yemek hazırlayamayacak bir halde bulunabilirler. Nitekim Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem, Mute savaşında şehid olan Cafer-i Tayyar radıyallâhu anhunun ev halkı için yemek hazırlanmasını emretmiş ve şöyle buyurmuştur: "Cafer'in evine yemek hazırlayıp götürün. Çünkü onların başına, yemek yapmalarına engel olan büyük bir üzüntü geldi." (İbn-i Mace)
  3. Hanefi ve Şafii mezheblerine göre, ölen bir kimsenin elbise ve diğer şahsi eşyalarının fakirlere verilmesi, varislerinin izni olursa caizdir. Rızalarının olmadığı biliniyorsa ya da olmama ihtimali varsa, caiz değildir. Ancak ölen kimsenin bu konuda vasiyet varsa ve elbisesinin değeri, bıraktığı malın üçte birini aşmıyorsa, varislerinin rızasına bakılmaz ve vasiyeti yerine getirilir. 
  4. İttifakla, namazlarda necis olan her şeyden temizlenmek şart olduğu gibi, cenaze namazında da necis olan her şeyden temizlenmek şarttır. Ayakkabısı temiz olan kimse, vakit namazlarını ayakkabı ile kılabildiği gibi, cenaze namazını da kılabilir. Eğer ayakkabılar temiz olmazsa, onlarla ne vakit namazları ve ne de cenaze namazı kılınamaz. 
  5. Hanefi mezhebine göre, cenaze namazı bir defa kılınmış ise ikinci defa kılınması mekruhtur. Cenaze namazının kılınabilmesi için, cenazenin hazır olması gerekir. Hazır olmayan cenazenin namazı kılınmaz. Şafii mezhebine göre ise cenaze namazı kılmayan kimse için tekrar onu kılmak sünnettir. Buna göre, gaib için cenaze namazını kılan kimse, kıbleye yönelerek, cenaze sanki önünde imiş gibi niyet edip cenaze namazını kılar. Bu durumda, cenazenin bulunduğu yer, (Kıble'ye göre) ister geride, ister yanda, ister yakında, ister uzakta olsun fark etmez. (el-Mühezzeb, 1/594)
  6. Hanefi mezhebine göre, camide cenaze namazı kılmak mekruhtur. Mescidde cenaze namazı kılmak mekruh olduğu gibi, meyyiti mescidin içine sokmak da mekruhtur. Ancak ayakkabılar necis olur veya yağmur gibi bir mazeret olursa, camide cenaze namazı kılmakta beis yoktur. Onun için İbn-i Abidin şöyle demiştir: "Birçok yerde cenaze, caminin dışına bırakılıp namazı kılınır. Dışarısı kirli olduğu ve namaz kılanların ayakkabıları da temiz olmadığı için, cenaze namazı fesada girer. Bunun için böyle hallerde, camide cenaze namazı kılmakta bir sakınca yoktur." (Reddü'l-Muhtar, 1/594) Şafii mezhebine göre, mescidi kirletme korkusu yoks camide cenaze namazı kılmak müstehaptır. 
  7. Hanefi mezhebine göre, müslüman bir kimsenin ölmüş bir gayr-i müslimi yıkaması haramdır. Ancak bir müslümanın yakını olması sebebiyle müslüman kaldırmayıncay kadar kâfirin ölüsü ortada kalacak ve bozulacak olursa, yıkamadan ve kefenlemeden, bir çukur kazıp oraya gömmek gerekir. Şafii mezhebine göre, gayr-i müslüm bir ölünün yıkanması caiz görülmüştür. 
  8. Hanefi ve Şafii mezheplerinde esas olan görüşe göre, intihar eden kimse yıkanır ve cenaze namazı kılınır. 
  9. Hanefi mezhebine göre, bir insanın el veya kol gibi bir organı bulunsa, yıkanmadan ve cenaze namazı kılınmadan defnedilir. Çünkü meşru olan, cenaze bedeni üzerine namaz kılmaktır. İmam-ı Şafii'ye göre ise bir uzuv da olsa o uzuv yıkanır ve cenaze namazı kılınır. İnsan vücudu muhterem oldupu gibi bir parçası da muhteremdir.
  10. Hanefi mezhebine göre; kabir, namaz kılan kimsenin önünde olduğu zaman mekruh, sağında, solunda veya arkasında olduğu zaman mekruh değildir. Şafii mezhebine göre, kabir ister önde, ister arkada, ister yanda olsun, kabristanda namaz kılmak mekruhtur. 
  11. Bütün mezhebler, bir kaç cenazenin bir arada bulunması durumunda, hepsinin namazının bir defada kılınmasının caiz olduğunda, ancak ayrı ayrı kılınmasının daha faziletli olduğunda ittifak etmişlerdir. Buna göre, cenaze namazı kılınacağı zaman, birden fazla cenazenin bulunması halinde; tek niyet ile hazır olan bütün cenazelerin namazını birden kılmak mümkündür. Fakat her cenaze için ayrı ayrı cenaze namazı kılmak, daha faziletlidir. Çünkü tek tek kılmada çok amel vardır ve kabul edilmesi daha çok umulur. 
  12. Hanefi mezhebine göre, izi kaybolmasın ve harekete uğramasın diye, eğer ihtiyaç hissedilirse, mezar taşı üzerine isim yazmakta bir beis yoktur Özürsüz olarak yazı yazmak, Kur'an'dan bir ayet, bir şiir, ölüye medhiye veya buna benzer şeyler yazmak mekruhtur. (Şafii mezhebine göre de kabre yazı yazmak mekruhtur. 
  13. Cenaze için çelenk göndermek bid'attir. Çelenk ölüye fayda sağlamaz. Asr-ı Saadet'te hiçbir surette çelenk gibi şeylere yer verilmemiştir. (Terbiyet'ül-Evlad, 2/992)
Kaynak: Büyük İslâm İlmihali
Müellif: Seyda Muhammed Konyevi (k.s) Hazretleri





 
  Bugün 25 ziyaretçi (36 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol