hakka davet, davet hakkka, hakka davet sitesi, hakka sitesi davet, davet sitesi hakka, namaz, namaz ile ilgili bilgiler, taharet, tasavvuf, tasavvuf nedir, abdest, abdest nedir, abdestin farzları, abdestin sünnetleri, itikat, temel itikat bilgileri, allahın sıfatları Hakka Davet - Küfre Düşmek
   
  Hakka Davet
  Küfre Düşmek
 

KÜFRE DÜŞMEK

Bilmeyerek Küfrü Gerektiren Bir Söz Söylemek:

Bilmeyerek küfrü gerektiren bir söz söyleyen kimsenin kâfir olup olmayacağı hakkında ihtilaf vardır. Ulemânın çoğunluğuna göre, bilmemek bir mazeret değildir. Bilerek ya da bilmeyerek de olsa küfür kelimesi söylemek küfürdür.

   Bazı ulemâya göre ise küfrü gerektiren sözün muhtevasına inanmayan kimse, böyle bir kelime söylerse kâfir olmaz.

Küfrü Gerektiren Söz ve Fiiller

Bir kimsenin mümin veya kâfir olması, iman veya küfrünü ifade eden sözü ile anlaşılır. Bu sebeple ağızdan çıkan sözlere çok dikkat etmeli, küfre götüren sözleri velev ki şaka ve veya iddia maksatlı söylememelidir. Örnek olarak şu sözler küfür sözleridir:

1.       Akıl ve baliğ olan bir kimse zorlama olmadığı halde, küfrü icap ettiren bir söz söyler ve kalbi de bu sözü tasdik ederse kâfir olur.

2.       Allah-u Zülcelâl’in Zatı, isimleri, sıfatlarıyla alay edici istihfaf edici, saygısız sözler söylemek küfürdür. Mesela, ıssız bir yer hakkında –hâşâ- “Allah’ın unuttuğu yer” demek gibi… Veya ölenin arkasından: “Allah’ın öbür dünyada ona ihtiyacı varmış.” Demek…

3.       Allah-u Zülcelâl2in mahlûkattan bir şeye benzeten kimse kâfir olur. Çünkü Allah-u Zülcelâl yaratılmış hiçbir şeye benzemez.

4.       Allah’ın emir ve yasaklarını inkâr eden küfre düşer. “Keşke zina helal olsaydı!” dese yine küfretmiş olur. Gönlünden geçerse hemen tevbe etmelidir. Allah-u Zülcelâl’in haram kıldığı bir şeyden olabildiğince tiksinmek, işlese bile helal olmasını temenni etmemek gerekir.

5.       Ezan sesini duan bir kimse alay edici sözler söylese veya imalı yüz ifadeleri yapsa kâfir olur. Çünkü ezanın cümleleri, Allah’ı tazim eden Allah’a ibadete çağıran sözlerdir.

6.       Kur’an-ı Kerim hakkında: “Kur’an, bu zamanda insanlara bir şey veremez, çölde yaşayanlar için inmiştir.” Gibi sözler söylese kâfir olur.

7.       Bir kimse hakaret olsun diye Allah’ın adı, Kur’an-ı Kerim veya hadis-i şerif yazılı kâğıtları ayakaltına atsa kâfir olur. Hakaret olsun diye yapmamış dikkatsizlik etmiş olsa da hemen tevbe edip onlara saygı göstermelidir.

8.       Bir kimse tefsir, fıkıh, akâid gibi ilimler okunurken hafife alır, alay ederse kâfir olur.

9.       Peygamberleri, melekleri tahkir ve tahfif eden sözler söylemek küfürdür. Mesela, “Bu sözü Peygamber söylemiş olsa inanmam” demesi. “Cebrail gökten inip bana bu emretse yapmam” demek gibi…”Azrail’i yendi” demek gibi…

10.   Kâbe-ı Muazzama, Ravza-ı Mutahhara gibi Allah rızası için sevilen mübarek yerler hakkında tahfif ve hakaret konuşmaları küfürdür. Mesela, hacca giden kişiye, “Arapları zengin mi edeceksin? Ne var ki o çölde?” demek gibi…

11.   Allah’ın adını vesile eden kişiyi reddederken, saygısızca sözler söylemek küfürdür. Mesela “Allah rızası için şunu yap.” Diyene “Allah’ın rızasını ne yapayım ben…” demek gibi. Onun yerine “Yapamayacağım” diye bilir veya sükût eder.

12.   Allah lafzını mahlûk için kullanmamalıdır. Mesela, bir kişinin sahadaki üstünlüğüne işaret ederek: “Falan şahıs, o sanatın Allah’ıdır.” Demek küfürdür.

13.   Şaka yollu herhangi bir küfür kelimesini söylemek, insanı küfre götürür. Çünkü imanı hafife almış, küçümsemiştir.

14.   Yanında küfür sözü söyleyen bir kişi bu sözü duyunca gülerse kâfir olur. Küfür sözü duyunca –hâşâ- deyip üzülmeli ve söylenen o sözün neticesinden korkmalıdır.

15.   Bir kimse başka bir kimseye, “şöyle şöyle de” diyerek küfür kelimesini telkin etse, o telkin eden kimse kâfir olur.

16.   Yemin etmek niyetiyle, “Ben şunu dediysem kâfir olayım” diye konuşan kişi, gerçekten onu söylememiş olsa da küfrü bir şeye bağlamakla kâfir olur. Çünkü küfre düşmeyi hafife almış, basit meseleye bağlamıştır. Mümin olan bir insan bunu yapmaz.

17.   Bir kimse sevgi ve bağlılığını anlatmak maksadıyla; “Ey Mürşidim, sen bana ‘Putlara tap, kâfir ol’ desen bunu yaparım!” dese kâfir olur. “Seninle cehenneme gelirim” “Seninle cennete bile gelmem” gibi sözler de küfürdür. Ahireti hafife almak olur. İman etmiş bir insan, böyle sözler söylemeye cüret etmez.

18.   Allah’ın adına yemin eden kişiye, “Senin sözün merkebin anırması gibidir.” Derse kâfir olur. Çünkü Allah-u Zülcelâl’in ismi ile yapılan yemini –hâşâ- çirkin bir sese benzetmiştir.

19.   Küfür sözlerini öfke ile de olsa söylememelidir. Mesela kavga sırasında adamın karısına “Seninle olmaktansa kâfir olmam daha hayırlıdır.” Demesi gibi…

20.   Hiç olmayacak bir şey dahi olsa, “Allah emretse yapmam” demek küfürdür.

 

Ölümle Tehdit Edilip Küfre Zorlanan Kimsenin Durumu

Allah-u Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Kalbi iman dolu olduğu halde inkâra zorlananlar müstesna! Kim Allah’a küfrederse, onlar için şiddetli bir azap vardır. Lakin küfre karşı bağrını açanlar üzerine, Allah tarafından bir gazap ve kendileri için büyük bir azap vardır.” (Nahl; 106)

   Ayet-i kerimede de belirtildiği gibi, herhangi bir kimse tarafından tehdit ile küfrü gerektiren sözleri, mecbur kaldığı için söyleyen kimse, kalbi imana daha yatkın olduğu halde, tehdidin etkisi ile söylerse kâfir olmaz.

    Nitekim Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem zamanında, Yemâme’den çıkan yalancı peygamber Müseyleme’nin adamları tarafından iki sahabe esir alınıp Müseyleme’ye götürüldüler. Müseyleme onlardan birisinie: “Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem) hakkında ne dersin?” diye sordu. Sahabe: “O Allah’ın Resulüdür.” Diye cevap verdi. Müseyleme tekrar: Benim hakkımda ne dersin? Diye sordu. Sahabe: “Sen de…” dedi. Bunun üzerine Müseyleme o sahabeyi salıverdi. 
         Daha sonra ikinci sahabeye: Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem) hakkında ne dersin?" diye sordu. Sahabe: "O, Allah'ın kulu ve Resulüdür." dedi. Müseyleme tekrar: "Benim hakkımda ne dersin?” diye sorunca Sahabe: “Bu söylediğine sağırım, kulakların bunu işitmez.” Diye cevap verdi. Bunun üzerine Müseyleme o sahabeyi öldürttü.

    Ölümden kurtulan önceki sahabe, Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellemin yanına gelerek: “Ey Allah’ın Resulü ben helak oldum deyince, Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem: “Seni helak eden nedir?” diye sordu. Sahabe başından geçenlerin hepsini anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem: “Öyle söylediğin zaman kalbin iman ile yatışmış değil miydi ve Müseyleme’nin yalancı olduğuna kalbin hükmetmiyor muydu?” diye sorunca, sahabe “Evet ya Resûlullah!” dedi. Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem ona: “Senin arkadaşın azameti ile amel etti. Sen de şimdi içinde bulunduğun ruhsat ile amel ettin.” Buyurdu. Sahabe de: “Senin Allah’ın Resulü olduğuna kalben inanırım.” Dedi. (İbn Hasan)  

    Hülasa; bir kimse kâfir olması için ölümle veya bir âzâsının kesilmesi için zorlansa, kalbi iman dolu olduğu halde, dili ile küfrü söylemesine fıkhen izin verilmiştir. Fakat her ne kadar böyle bir durumda bulunan kimselere bu izin verilmişse de bu şekilde davranmamaya çalışması daha iyidir. Böyle bir durumda, bu tehdide karşılık ruhunu feda etse ne kaybeder? Aksine, büyük mükâfatlar kazanır!

 

Büyük Günah İşleyeni Tekfir Etmek  

Tekfir; lügatte, kişiyi küfür isnadında bulunmak, kâfir olduğunu ileri sürmek anlamına gelir.

      Ehl-i Sünnet imamları, büyük günah işleyen kimseleri (işledikleri günahları helal görmedikçe) mümin olarak kabul etmektedirler. Onun için mümin kimseyi, işlediği günahtan ötürü (helal görmedikçe) tekfir etmemelidir.

    Allah-u Zülcelâl, günahla meşgul olan müminleri tevbeye davet ederken, ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: “Ey inananlar! Hep birlikte Nasuh tevbe ile Allah’a tevbe edin.” (Tahrim; Eğer bu kimseler günahlarından dolayı kâfir olsaydılar, Allah-u Zülcelâl onları mümin diye isimlendirmez ve “Ey Kâfirler! Allah’a tevbe edin.” Derdi.

     Bunun gibi Âdem aleyhisselâm cennete girdiği zaman, Allah-u Zülcelâl onu malum ağaçtan men etmişti.  Ne var ki Âdem aleyhisselâm o ağacın yemişinden yedi. Bunun üzerine Allah-u Zülcelâl: “Âdem Rabbine karşı geldi de şaştı.” (Taha; 121) buyurdu. “Âdem Rabbine karşı küfre düştü.” Buyurmadı.

     Buradan da anlaşıldığı gibi bir mü’min, günahından ötürü tekfir edilemez. Bir kimse, birisine: “Sen kâfirsin.” Veya “Filan kişi kâfirdir.” Derse, şayet gerçekten kâfir ise zaten mesele tamamdır. Yoksa o söz kendisine döner ve kendisi kâfir olur.

     Nitekim Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Bir kimse bir kimseye “Kâfir” veya “Allah’ın düşmanı” derse ve böyle olmazsa mutlaka o söz kendisine döner.” (Buhâri, Müslim) Demek ki kim; karşısındaki insana, kâfir, münafık, fasık gibi sözler söylerse, bu sıfatlar da onda olmazsa bu sözler mutlaka kendisine döner.  Buna çok dikkat etmek lazımdır.

Namaz, Zekât, Oruç ve Hac Farizalarını İnkâr Eden Kimsenin Hükmü

Her kim ki, bu ibadetlerin farziyetini inkâr ederse, o, bütün Müslümanların ittifakıyla kâfir olur. Nitekim İmam-ı Şevkani “Neylü’l-Evtar” isimli kitabında şöyle demiştir: “Müslümanlar arasında, namazın farz olduğunu inkâr eden kimsenin kâfir olacağına dair, ulema arasında en ufak bir ihtilaf yoktur. Yalnız, yeni Müslüman olursa ve yahut namazın vücubu kendisine tebliğ edildikten sonra, Müslümanlarla ihtilat etmemişse o zaman kâfir olmaz.”

    İmam-ı Nevevi “el-Mecmû” isimli kitabında şöyle demiştir: “Bir kimse, eğer namazın farziyetini inkâr ederek terk ederse o kimse, bütün Müslümanlara göre kâfirdir. Bu hüküm, eğer o adam, Müslümanlar arasında doğup büyümüş ise cari olur. Lakin yeni Müslüman olmuş veyahut Müslümanlardan uzak bir yerde yetişmiş ise (Namazın vücubu kendisine meçhul olacağından) önce mücerret inkâr sebebi ile ona kâfir hükmü verilmez. Bilakis ona namazın farz olduğu öğretilir. Öğrendikten sonra inkâr ederse o zaman mürted (dinden çıkmış) olur. Her kim ki, ramazan orucunu, zekâtı ve haccı inkâr ederse, o kimse mürted olur.”

Kaynak: Büyük İslam İlmihali

Muelif: Seyda Muhammed Konyevi (k.s) Hazretleri


 
  Bugün 15 ziyaretçi (56 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol