hakka davet, davet hakkka, hakka davet sitesi, hakka sitesi davet, davet sitesi hakka, namaz, namaz ile ilgili bilgiler, taharet, tasavvuf, tasavvuf nedir, abdest, abdest nedir, abdestin farzları, abdestin sünnetleri, itikat, temel itikat bilgileri, allahın sıfatları Hakka Davet - İtikaf
   
  Hakka Davet
  İtikaf
 
İTİKAF
İtikaf lügatte; bir yerde beklemek, durmak, kendini oraya hapsetmek manasındadır. Dinde ise bir camide veya o hükümdeki bir yerde ibadet (itikaf) niyetiyle bir müddet ikamet etmek (durmak, beklemek) demektir.

Hanefi mezhebine göre, cemaatle namaz kılınan mescitte oruçlu olarak ve itikafa niyet ederek beklemek demektir. Çünkü itikaf beklemek ve mescitte bulunmakla gerçekleşir. Adanmış olan itikafa oruçlu olmak ve niyetlenmek şarttır. Ladınlar için itikaf ise evi içinde namaz kılmak için belirlediği yerde yapılır. Kadının itikafa girmesi, evinde namaz kıldığı yerden başka yerde caiz değildir. (Fethü'l-Kadir, 2/106; Durrü'l-Muhtar, 2/177) 

Şafii mezhebine göre itikaf; bir kimsenin niyet ederek mescidde kalmasıdır. (Muğni'l-Muhtac, 1/449) 

İtikaf; kitap, sünnet ve icme ile meşru kılınmıştır. İtikafın en faziletlisi, Ramazan ayının son on gününde yapılan itikaftır. Bunun sebebi, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'ne rastlama ihtimalidir. 

Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem itikafa büyük önem vermiştir. Ubeyy bin Ka'b radıyallâhu anhu şöyle anlatmıştır: "Hz. peygamber sallallâhu aleyhi vesellem her yıl Ramazan ayının son on gününde itikafa girerdi. Bir sene sefere çıktı da itikafa giremedi, ertesi sene yirmi gün itikafta bulundu. 

Hz. Ali radıyallâhu anhudan rivayet edilen hadis-i şerifte, Hz. Peygamber sallâllahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: "Her kim, Ramazan-ı şerif ayında on gün itikafa girerse, iki hac ve umre yapmış gibi (sevap kazanmış) olur." (Beyhaki) 

İtikaf, Ramazanda ve Ramazan dışında her vakitte müstehaptır. 

Hanefi mezhebine göre, nafile itikafın en azı, sınırlı olmaksızın az bir zamandır. Hatta niyetli olarak kısa bir müddet beklemekle de olur. Nafile itikaflarda oruç şart değildir. Kuvvetli olan görüşe göre, başlanmış olan bir nafile itikafı kaza etmek gerekmez.

Şafii mezhebinde ise esas olan görüşe göre; itikafta ikamet edilecek kadar bir zaman durmak şarttır. Öyle ki bunun zamanı, rükû vb. namaza ait rükûnlarda tadil-i erkân miktarından daha fazla bir zaman olmalıdır. Tadili erkân miktari kadar zaman durulan itikaf sahih. İtikafta bir yerde durmak vacib olmayıp hareket serbestiyeti vardır. 

İtikafa Girmenin Hükmü
Hanefi mezhebine göre itikaf; vacip, sünnet-i müekkede ve müstehap olmak üzere üç kısımdır: 
1-Vacip olan itikaf: Adamak suretiyle olan itikaftır ki, ya bir şarta bağlı olmaksızın, mesela; "Allah rızası için bir gün ya da bir ay itikaf yapacağım" şeklinde olur. Ya da bir şarta bağlı olarak, mesela; "şu işim olursa Allah rızası için şu kadar gün itikaf yapacağım" şeklinde olur. Nezredilen itikaf, en az bir gün olur ve oruçlu bulunmak şarttır. 

Hanefi mezhebine göre, bir kimse kendisine iki veya daha fazla gün itikafa girmeyi vacip kılarsa, geceleri ile birlikte itikafa girmesi gerekir. Çünkü geceler gündüzlere tabidir. Peş peşe olma şartı koşulmasa bile, peş peşe yapılması gerekir. Çünkü itikafın temeli peş peşe olmaya dayanır. Ama oruç böyle değildir. Orucun dayanağı ayrı ayrı olmaya bağlıdır. Çünkü geceler de oruç söz konusu değildir. 

Bir kimse, itikaf için mescide ilk gece güneş batmadan önce girer, son gün güneş battııktan sonra çıkar. Bir kimse, geceleri itikafa girmeyi adasa, buna gündüzler de dâhildir. Peş peşe birkaç gün itikafı adayan kimsenin geceleri de itikafa girmesi gerekir. Geceler, sonraki günlere tabidir. Ancak insanlara kolaylık bakımından, Arefe gecesi ile Bayram geceleri, geçmiş güne tabidir. 

Şâfiî mezhebine göre ise bir kimse, bir gün itikafa girmeyi adasa, gecesinde de itikafa girmesi gerekmez. Bunta ihtilaf yoktur. Çünkü gece, gündüzden değildir. Bu kimsenin, itikaf yerine sabah vaktinden önce girmesi, güneş battıktan sonra çıkması gerekir. 

Bir kimse, belirli bir ayda itikafa girmeyi adasa, o ayda gece gündüz itikafa girmesi lazım gelir. Bir kimse, ayın gündüzlerinde itikafa girmeyi adasa, sadece gündüzleri itikafa girmesi gerekir. Bir kimse, bir hafta gibi bir müddet belirlese ve söz olarak peş peşe ifadesini kullansa ve bu müddeti kaçırsa, kazasını peş peşe yapması gerekir. 

2- Sünnet-i müekkede olan itikaf: Ramazan ayının son on gününde yapılan itikaftır. Bu itikaf Ramazan ayı içerisinde, son on gününde yapıldığı için haliyle oruçlu bulunulur. 

3- Müstehap olan İtikaf: Vacip ve sünnet itikaflardan başka Ramazan dışında ibadet niyeti ile yapılan itikaftır. Bunun belirli bir vakti yoktur ve oruçlu olmak şart da değildir. Müstehap olan itikafın müddetini, bazı ulema en az bir gün veya bir günün yarıdan çoğu olarak belirlerken, İmam Muhammed'e göre az bir zamanda yeterlidir. Buna göre, mescide giren gimse, çıkıncaya kadar itikafa niyet ederse, orada kadığı sürece itikafa girmiş sayılır. (Durrü'l-Muhtar; 2/177, Meraki'l-Felah; 118) 

Şafii mezhebine göre, herhangi bir zamanda itikafa girmek sünnet-i müekkededir. Ancak adanmış olursa o takdirde yerine getirilmesi vaciptir. Bu mezhebe göre, itikafta oruçlu bulunmak da şart değildir. (Muğni'l-Muhtac; 1/449, el-Mühezzeb; 1/190) 

İtikafın Şartları
Hanefi ve Şafii mezhebine göre, itikafın sahih olabilmesi için şu şartların bulunması gerekir: 
  1. İtikafa girenin müslüman olması: Müslüman olmayanın hiçbir ibadeti sahih olmadığı gibi itikafı da sahih değildir. 
  2. İtikafa girenin akıllı olması: Delinin ve temyiz çağında olmayan kimselerin itikafı sahih değildir. 
  3. İitikaf, camide veya bu hükümdeki bi yerde yapılmalıdır. Buna göre, erkekler için evlerde yapılan itikaf sahih değildir. 
  4. İtikafa niyet etmek: Niyetsiz itikaf sahih değildir. Çünkü bunun bir ibadet ve Allah-u Zülcelâl'e yakınlık olabilmesi niyete bağlıdır. Eğer itikaf farz ise farz olduğuna niyet ederek belirlenmesi şarttır. Bunun sebebi, farzı nafileden ayırmaktır. 
  5. Oruçlu olmak: Hanefi mezhebine göre, sadece adanan itikaflar için oruçlu olmak şarttır. Nafile itikaflrda şart değildir. Ama itikafla beraber orucu da adamışsa bu ayrıdır. Şafii mezhebine göre, Ramazan dışında girilen vacip itikaf için oruçlu bulunmak şart değildir. 
  6. Cünüplükten, hayız ve nifastan temizlenmiş olmak.
  7. Kadına kocası tarafından izin verilmiş olması: Bu da şarttır. Kocanın izni olmaksızın bir kadının itikafa girmesi adanmış olsa bile sahih değildir. (Durrü'l-Muhtar, 2/177; el-Mühezzeb, 1/190)
İtikafı Bozan Hususlar
Hanefi ve Şafii mezheblerine göre, itikaf şu durumlarda bozulur:
  1. Cuma namazına çıkmak ve tabii ihtiyaçlarını görmek gibi fıkhi özürler bulunmaksızn mescitten dışarı çıkmak itikafı bozar. 
  2. Alimlerin çoğunluğuna göre, unutarak veya bilerek gece ya da gündüz, cinsel ilişkide bulunmak itikafı bozar. Çünkü itifakta cinsel ilişkide bulunmak ittifakla haramdır. Onun için bunu kasten yapmakla, yanılarak yapmak, itikafı bozma hususunda eşittir. Ancak nafile ibadetlerde olduğu gibi, itikafın bozulmasından dolayı kefaret gerekmez. Şafii mezhebine göre, itikafta iken kasten, bilerek ve kendi isteği ile cinsel ilişkide bulunmak, itikafı bozar. Unutarak, bilmeyerek ya da tehdit altında cinsel ilişkide bulunmaktan dolayı itikaf bozulmaz.
  3. Öpme, dokunma, uyluklar arasında oynama sebebiyle boşalmadan dolayı, ittifakla itikaf bozulur. İtikafa giren kimse düşünmek ya da bakmak suretiyle boşalırsa ya da kucaklaşıp ta boşalma olmazsa âlimlerin çoğuna göre itikafı bozulmaz. Fakat Şafii mezhebine göre, eğer bunu adet haline getirmiş ise o takdirde itikaf bozulur. 
  4. Mürtet olmak itikafı bozar.
  5. Gündüz ya da gece sarhoş olmak itikafı bozar. 
  6. Uzun süre bayılmak ve delirmek itikafı bozar.
  7. Kadın itikaf sırasında hayız ya da nifas olursa itikafı bozulur. 
Bozulan İtikafın Hükmü
Hanefi mezhebine göre, bozulan itikaf, ya adanmış bir vacip ya da nafile bir itikaf olur. 
  • Bozulan itikaf vacipse, mürtet olmanın dışındakilerin kazası gerekir. Eğer belirli bir ay için adanmış biri itikafsa, bozulunca bir ay yeniden itikafa girmesi gerekmeyip Ramazan'da olduğu gibi sadece bozulana kadar ki süre için itikaffa girmesi gerekir. Eğer itikaf belirlenmemiş bir ayda ise başından itikafa girmesi gerekir. Çünkü bu durumda, itikafa peş peşe devam etmesi lazımdır. Bir kimse, örneğin; Muharrem ayı gibi belirli bir ayda itikafa niyetlense, sonra bu ayın tamamını kaçırarak itikafa girmese, bunu peş peşe kaza etmesi gerekir. Çünkü bir ay itikaf, borç olarak zimmetinde vacip olmuştur. Bu ayın kazasını yapabildiği halde, kaza etmeyip hayatından ümit kesilece duruma düşse, itikaf için değil, oruçtan olayı her gün bir fakire fidye vermeyi vasiyet etmesi vacip olur. Ama adak zamanı hasta olup bu sırada vakit geçse ve ölürse, hiçbir şey lazım gelmez. 
  • Nafile itikafa gelince; gün tamamlanmadan itikaf kesilirse, bir şey lazım gelmez. (Fethu'l-Kadir, 2/114) Şafii mezhebine göre, ittifaka giren kimse, dışarı çıkmak, kadına dokunmak ya da özrü ortadan kalktıktan sonra da evde kalmaya devam ettiği gibi, itikafı bozan işler yaparsa; 
  • Eeğer nafile itikafta ise bu yapılan işler geçmiş olan itikafı bozmaz. 
  • Eğer adanmış bir itikaf ise ve peş peşe olmasını şart koşmamışsa, geçmiş itikafı bozulmaz. Fakat adanmış olan günleri tamamlamak gerekir. Çünkü hepsi kendisine vaciptir. Ama peş peşe olma şartını koşmuşsa, peşpeşelik bozulur, yeniden kendisine vacip olan şekilde itikafa başlaması gerekir. Buna göre, küfür, sarhoşluk, bilerek cinsi ilişkide bulunmak ve kasten mescitten dışarı çıkmak peşpeşeliği bozar. 
İtikafa giren kimse, eğer tabii ihtiyacını gidermek için dışında bir maksatla dışarı çıkarsa, yeniden niyetlenmesi gerekir. Ama bu tabii ihtiyaçlarını gidermek için çıkarsa, yeniden niyetlenmesi gerekmez. (el-Mühezzeb, 1/94)

Kaynak: Büyük İslâm İlmihali
Müellif: Seyda Muhammed Konyevi (k.s) Hazretleri



 

 
  Bugün 5 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol